Astro Gündem

Sevr Antlaşması, Günümüz Türkiye’si ve Erken Seçimler

10.8.1920 tarihinde imzalanan SEVR antlaşması sürecinde Gökyüzünün neler söylediğini anlamak açısından ülkemizin kuruluş tohumunu atan 23 Nisan 1920 saat 13.30 bilgilerini kullanmayı uygun gördüm.

Yurdumuzun o günlerde nelerle karşı karşıya kaldığını astrolojik göstergelerle değerlendirmeye çalışırken, Atalarımızın “küllerinden doğmak “ tabirini nasıl bizzat yaşayıp, yaşattığını görmek beni çok heyecanlandırdı. Onları saygı, minnet ve sevgi ile yad ediyorum.

Önce SEVR Antlaşması dönemine göz atalım. Ardından da günümüzde yaşanan sıkıntılarla benzerlikler taşıyan astrolojik göstergeler var mı bakmaya çalışalım.

Sevr antlaşması imzalanırken TBMM’ni, yabancılarla yapılan anlaşmaları, yeraltındaki casusluk ve organize suçları ve gizli istihbarat servislerini temsil eden evlerde çok ciddi zorlayıcı açılar mevcutmuş.

Ülkenin Meclisini temsil eden 11. Evde Natal ve Transit Pluto kavuşumu 3 derecelik orb ile kavuşum yaptığı gibi bizi halkın iletişim durumunu gösteren 3.eve yönlendirdiğini görüyoruz ki orada Transit Mars ve Transit KAD gibi zorlayıcı oluşumlar var.  Göksel bir yönlendirme var ve  halkın gitmesi gereken yönü gösteren  Kuzey Ay Düğümü ile kavuşuyor.

Bu neyi gösterir? 

İster göksel deyin ister bir ilahi kuvvet, tüm iletişim ve ulaşım kaynaklarına baskı ve zorlama olmasına rağmen Atalarımızı direnip, harekete geçmeye ve bu zorlu koşulları yenmeye mecbur bırakmış. Üstelik halkı temsil eden evdeki Akrep burcu yerleşimi de bunu gizlenerek, örgütlenerek yapacağına vurgu yapmış.

3.evde çok ilginç bir gösterge daha dikkatimi çekti;

Transit ve Natal Juno’nın burada kavuşması bize, kendini rahatça ifade edebildiği, onu anlayan, kendini ifade etmesine izin veren, onu dinleyen, onunla konuşan ve onu zekasıyla etkileyebilecek bir lidere bağlanma göstergesi sunuyor. Bilin bakalım bu kimin Junosu olabilir? Yaptığım incelemelerde edindiğim haritaya göre ülkemizin büyük önderi Mustafa Kemal Atatürk’ün Junosu da Akrep burcu yerleşimli… 

Ülkemizin birçok önemli tarihsel olay esnasındaki astrolojik göstergelerine baktığımda gördüğüm önemli bir gösterge de ülkenin tepe yöneticilerini temsil eden 10. evdeki yaralı Şifacı Şiron genelde başrolde ve bu kez ölüm ve büyük krizlerle dönüşümü anlatan 8. evde kavuşmuş. Adeta eski yönetimin ölmesi ile yeni bir yönetimin doğacağına işaret etmekte. Üstelik  reformu ve kendine yetebilmeyi temsil eden Trans Plutomuz  ile Transit Trans Pluto 10. Evde kavuşarak gelecekteki reformlara göz kırpmakta…

8  . Ev deki Şiron kavuşumunun orbu da 3 derece ve bize yine halkı, iletişim, ulaşım yollarını ve LİDERİ işaret etmekte. Buradaki Mars ve Kuzey Ay düğümünün 1 derecelik orbla kavuşmuş olması, 1. evdeki Transit Satürn ile Natal Satürn kavuşumu bize halkın O yıllarda nasıl göründüğünü gösteriyor. Satürn tam bir sabır sınavı verdirtmiş büyük bir sabırla direnen Atalarımıza şükran duymamak elde değil.  

Bu Satürn/Satürn kavuşumunun 7 derecelik orb ile bize 7. Evi işaret etmesi de bir başka önemli gösterge;

Açık düşmanlar, ikili ilişkiler ve ortaklar evinde gerçekleşen Uranüs kavuşumunun partil açısı ile Atalarımızı bir düzeni yıkarken yenisini kurmaya zorlamış. Sevr Antlaşma ülkenin kurtuluşun başlangıcına giden yolda önemli bir ateşleme görevi görüyor açıkçası.

Top yekün direnme uzun sürse ve bedel ödetse de dört dörtlük mücadele göstergeleri ….

Her Büyük Zorluk Yeni  Bir Doğumdur

Ülkenin Cezaevleri, suçlular, casuslar, içerden ve dışarıdan gizli düşmanlar evini temsil eden 12. Ev yerleşimli Jüpiter ve Neptün kavuşumu, vatanımıza çok sayıda saklı gizli çalışan casus örgütler, güçlü casus ve düşmanlar vermiş maalesef.

Otoriteyi temsil eden Ülkenin Güneşi ile Transit Güney Ay düğümü ilahi alanla ilgili Jüpiter’in doğal evi 9. Evde Boğa burcunda kavuşmuş.

Bu da bize kadim ve sınırsız imparatorluk topraklarının yanlış yönetimlerle nasıl teslim olduğunu göstermekte. Aynı zamanda bazı çevrelerin yabancı ülke düşkünlüğünü de açıklayan 9. ev teması bu sürecin yabancı sever yöneticilerin etkisi ile daha da kolaylaştığını göstermekte. Sözde barış kisvesiyle geri planda ekonomik niyetlerin olduğu diplomatik bir süreç ve ülkenin köşeye sıkıştırılması. Karmik hesaplaşma dönemi…

Göstergelere bakıldığında diyebiliriz ki tam da büyük önder Atatürk’ün dediği gibi olaylar yaşanmış.

“Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr-ü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti’ni kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!”

 

Ülkemizin son zamanlarda yaşadıkları ile benzerlik olabilir mi diye yaz aylarına ve ilerleyen yıllara şöyle bir bakmak istedim.

Bu kez kuruluşunu tamamlamış, yaklaşık 100 yıldır var olan bir Türkiye Cumhuriyeti var elimizde. Bu sebeple 29.10.1923 tarihli ülke haritasını baz aldım ve görüyorum ki bu kez de 6.cı ve 7. evde ne kadar malefik gezegen varsa buluşmuş.

Satürn Mars Pluto transitleri ülkenin 7.evine ve dolayısıyla da 1. evine baskı yapıyor. Yani kaba tabirle içerde ve dışarıda ne kadar düşman varsa ülkeyi zorlayacağa benzer diye düşünüyorum. Bu baskı savaşçı Marsiyen temalı olabileceği gibi, topraklar ya da ekonomik savaş türünden de olabilir. Esasen birinin varlığı zaten diğerlerinin zorlayıcı varlığını da zorunlu kılmakta…

Transit Satürn yine kapımızda ve yine ülke halkının nasıl göründüğünü gösteren 1. Evinde. Bu kez ülkenin Pluto’suna karşıt açı yapıyor. Buna bir de vatan topraklarını temsil eden 4. evdeki Marsımız ile Transit Satürn’ ün kare açısı eklenince bizi zorlu günler bekliyor diyebiliriz.

İlgimi çeken diğer göstergelere gelince;

Haziran ayında ülkenin 11. evinin üzerinden geçmekte olan Transit Juno Koçta ve Transit Uranüs ile kavuşumda. Göksel göstergeler değişim dönüşüm diyor.

Cesur, savaşçı, atılgan, iddialı, risk almayı seven sportif, sıcak, konuşkan, çocuksu, enerjik, hareketli, iyi niyetli, direkt hareket eden ve agresif de olabilen, bireysel, cesaretlendiren, insiyatif alan, objektif, dışa dönük, dürüst maskülen Koç Juno ki Bu lider ile dönüşüm ve değişimden yana olan, eski yapıyı yıkıp yenisini kurmak isteyen Boğadaki Uranüs’ün kavuşumu var.

Peki bu kim olabilir diye bakmak istedim.

Ülkenin junosu ile bildiğimiz tanıdığımız liderlerin haritasını karşılaştırdığım zaman gördüğüm şu ki Natal junosu ile ülkenin junosu arasında iyicil açılar ya da ilahi açı bulunan birkaç lider var. Ancak hiç biri bir ATATÜRK değil…

Bu kez halkla kaynaşan, halkın da katıldığı değişimler zamanı. Genç nüfusu yoğun olan ülke olduğumuz için gençleri, aşkı, yaratıcılığı, sanatı temsil eden Akrep Güneşimizin bulunduğu 5. evimizdeki  Jupiterimiz ile Junosu kavuşan lider, sanırım göklerin istediği halkın da katıldığı uzun soluklu değişime bizi taşıyabilir.

11 .ev teması ülke açısından neydi? Ülkenin meclisi, mahalli idareleri ve dost görünen ülkeler ile yapılan anlaşmaları.

Peki ülkenin natal haritasında bakınca ne görüyoruz? 11. evin karşısında yine ülkenin gençlerini temsil eden 5. Eve yapılan baskı gözlenmekte. Üstelik  ülkenin  Güneşi’i de orada ve Göksel Jupiterle 8 derecelik orbla  kavuşmakta. Bunun yanı sıra Jüpiter ülkenin şans noktası ile de partil açıda kavuşum yapmakta.

8 derecelik orb bizi yine ölüm ve yeniden doğuş temasına yönlendiriyor; yeniden doğuş, terör, zorlu olaylara dikkat çekiyor. Burada Mars ve Güney Ay Düğümü 4 derecelik orbla kavuşumda ve ülkenin değerler, maddi kaynaklar, finans ve bankalar evine karşıt açı yapmakta. Bu görüntü akla dışardan müdahale ile gelen bir zorlanmayı getiriyor. Zira Mars’a yaklaşmış bir Güney Ay Düğümü, Mars’a ait konuları zaman içinde çözmek, bitirmek ve akabinde de bunlara kayıtsız kalmayı ifade etmekte. Bu yüzden çok sıra dışı durumlar da yaratabilir. Güney Düğüm aynı zamanda içsel / görünmeyen motivasyonları da içerir. Kabaca söylersek, başkalarından gelen paralara güvenmeyi gösteren GAD ile Marsın kovada buluşması ülkenin kazançlar evinde sorunlar yaratabilecektir. Bu Marsın bir de Ülkenin Güneşi ile kare açı yapıyor olması hayli zorlayıcı . Her anlamda hazır olmalıyız, har vurup harman savurma günleri geçti ve faturası ödenmek üzere kapıda…

Ayrıca Terazi burcunda bulunan iletişim gezegeni Merkür ile Satürn 7. Eve Transit yapan Pluto ile kare açı yapmakta ve bizi 4 derecelik orbla  vatanı temsil eden 4. eve yöneltmekte. Üstelik ülkenin Mars’ı da burada… Öfkeli bir dil, zorlanan bir ülke Güneşi vs derken hareketli günler kapıda olabilir. Hakkımızda en hayırlısı olsun diyorum…

Çok önemli bulduğum bir göstergeyi daha paylaşmadan geçmek istemiyorum.

9  .evdeki Uranüs ve Güney Ay Düğümümüz ülkenin fazlasıyla fanatik, felsefi ve dini duygularda sıra dışı olabileceğini göstermekte. Fakat Kuzey Ay Düğümü ülkemize diyor ki, bilimi, bilimsel çalışmayı, araştırmacı olmayı, her sunulanı kabul etmemeyi benimsemelisin. Yabancılara karşı gösterdiğin zaafın sonuçlarını düşünerek hareket etmen gerekiyor. Geçmişi hatırla diyor… Tekrar aynı hatalara düşme diyor…

Ancak  KAD ‘a gitmek gerektiği halde Transit Neptün ile Natal Uranüs ve Natal GAD kavuşumu ülkeyi zorluyor. Transit Neptün’ ün ülkenin Uranüsü ile kavuşumu duygu ve düşüncelerinizde köklü değişikliklere neden olur. Bu etki altında ütopik düşünceler ve yeni arayışlar ve davranışları önceden kestirmek zordur. Fanatik eğilimler gözlenebilir ve 4. Evdeki Mars ile de açısı karşıt olunca daha da zor günler yaşanabilir açıkçası. Fanatiklik veya yanlış idealler tehlikesi olabilir olaylara veya detaylara dikkatsizlik, dine veya ruhsallığa ilgi yüksek eğitimle ve yabancılarla bağlantılı hayal kırıklığı veya aldatma ya da aldanma ihtimali…

Sevr şartları  ile günümüz arasında, kuşatılma anlamında benzerlikler olduğu astrolojik olarak da gözleniyor. Tabii olarak teknolojik gelişmeler vb şartlar nedeniyle birebir aynı olması beklenemez. Tüm astrolojik dizilimlerin birebir aynı olması için de binlerce yıl gerekir. Fakat şu anki şartlar da ülkenin kurtuluş mücadelesi verme noktasında olduğunu göstermekte diyebilirim.

Belki Atatürk gibi büyük bir lider gelmeyecek ancak, özellikle GENÇLERİN  büyük destek vereceği  vizyoner ve iletişime açık, hitabeti güçlü, enerjik bir liderin önderlik edeceğini düşünüyorum. Bu zorlu koşullardan çıkmamız yine mümkün olacak ancak, bu yeniden doğuş  yıllara yayılarak devam ederek 2026 yılına kadar süren zahmetli bir süreç yaşanacağını göstermekte.

Özetlersek,

O Şiron 10. evden çıkmadan, Uranüs Boğadan ayrılmadan, Balık burcundaki O Karmik Ay düğümlerinin 9. evdeki kavuşumu gerçekleşmeden aradığımız rahatlık yok gibi… Ancak ilk olumlu adım önemlidir. Tıpkı Atalarımız gibi yaparak zorlukları aşıp aydınlığa çıkacağız.

Açıkçası yola daha yeni çıktık. Sular ne zaman tam olarak durulur derseniz kesin şu gün demek Astroloji ile bağdaşmaz. Ancak yakın tarihleri işaret edebiliriz. Ancak uyanışın tarihi seçim startı ile başladı diyebilirim. Devam eden süreçte ülke karmasının meyil ettiği hatalardan uzak durursak doğru seçimle Zümrüdü Anka misali küllerimizden tekrar doğarız.  2036 dan önce tam bir rahatlığın gerçekleşmesi güç görünmekle birlikte “Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.”

Seçimler sonuçları doğurur, arada çekilecekler ise zamanında yapacağımız seçimlerden geçer.

Önemli bir süreçten geçiyoruz doğru seçim, az acı…

SVK

Yorum yaz

Yorum yazmak için tıklayınız

Astroloji Eğitimi

 

Arşivler

Kategoriler

error: Content is protected !!