Astroloji Öğreniyorum Ay Düğümleri

Ay Düğümleri Düğümlenirse

Epeydir Ay Düğümleri ve yaşam yolumuz hakkında yazmak istiyordum kısmet bugüneymiş.

İnsanoğlu çoğu zaman duvara toslamadan yaşamı, yaşamdaki olası amacını sorgulamaz. Sorgulayan varsa da muhtemelen özel sebepleri, astrolojik haritasında özel göstergeleri olduğundandır.

Örneğin daha anne karnındayken Güneş ya da Ay tutulmalarına maruz kalırız. Bu tutulmalar Kuzey Ay Düğümümüz ya da Güney Ay düğümümüz üzerinde oluşuna göre yaşamda gitmemiz gereken yolda kolaylıklar, hatırlatıcı kolaylıklar ya da çeldiriciler olarak yaşam periyodumuzda karşımıza çıkarlar. Bunun yanı sıra bazı kişiler Ay düğümleri burç değiştirme dönemine rastladığı için anne karnında örneğin; İkizler Yaya aksı tutulmalarına maruz kalmışlarsa da doğarken Akrep/Boğa aksı Ay Düğümlerinde doğabilirler. Bu kişiler için misyon ve yaşam amacına bakarken her ikisi düğümü ve bulundukları evleri dikkate almakta yarar bulunmaktadır. Bu konuya detaylı girersem esas anlatmak istediğim konudan uzaklaşacağım için bu kadarı ile yetinmemde yarar görüyorum.  Belki onlara da daha sonra değinirim.

Bir konuyu anlatmanın en güzel yolu örneklerle sunmak diye düşündüğümden becerebildiğim ölçüde hikaye ya da masal tadında anlatmayı deneyeceğim. Umarım anlaşılır olur.

İşte Size Ay Düğümleri Düğüm Düğüm Bir Örnek

Bir zamanlar ailesinin bir tanesi  bir kız çocuk dünyaya gelmiş. Çok mu çok sevimli, hareketli minik bir kız olarak ailesine neşe katmış. Bu kızcağız küçükken bebeklerle oynamayı pek severmiş. Büyümüş genç kız olmuş etrafında gördüğü pek çok kadının yaşadıklarından yola çıkarak ‘’yaşamda var olmanın tek yolu çocuk bakmak, aile kurmak değil ‘’ felsefesini benimsemiş. Tabi serde Güney Ay Düğümü bilgileri de olduğundan başka türlüsü aklına pek gelmezmiş. Kendine göre fena sayılmayacak bir eğitim almış, 21 yaş sularında Üniversiteyi bitirip iş hayatına atılmış.

Evren de astrolojik haritası da ona bu konuda destek atıyormuş. Zira Depo karma olarak adlandırdığımız (GAD)  Güney Ay düğümü;

prensipleri olan,  sorumluluk abidesi, programlı ve iş bilir Oğlak burcunda, üstelik de sosyal statüsü, meslek evimizi temsil eden 10. Evde yerleşmişmiş. Genlerine işlenmiş olan bu depo karma bilgisi ile zaten çalışma hayatında hızla yükselmiş. Bu arada  doğum haritasına baksa anlayabileceği ama bakmadığı için farkında olmadığı yaşam yoluna döşenen koca koca taşlardan habersizmiş.  Malum bizim GAD insana ilk Satürn döngüsüne kadar destek atıp sonra çelme takarmış. Bu arada kadersel eşi ile bir yaşam kurmuş ve hem evi hem de işi bir arada götürme arasında git geller yaşamaya başlamış.

Çocuk olunca bu git geller had safhaya çıkmış mı? Çıkmış ama ne işi ve statüsünden vazgeçebiliyormuş ne de aile ve çocuklu yaşamından. Ailenin kendisine kattığı duygu, güvenlik ve sevgi limanında olmaktan haz alıyormuş aslında. Kuzey Ay düğümü Yengeç burcunda ve 4. Evinde yer aldığından  ‘’ Kızım sen bu yaşamda duyguları tatmaya, ailen ve çocukların için çabalamaya geldin’’ der dururmuş ama ne bilsin o zamanlar Ay Düğümlerinden bir habermiş bizimki.

Otuzlu yaşların başında meşhur Ay düğümleri ve sabrıyla sınayan Transit Saturn  el ele vermiş mi? Ardından bir de onlara Pluto eşlik etmemiş mi?  Malum trio işbirliğinin sonucu  önce işini bırakmış/bıraktırılmış,  yuvasının kadını olmayı denemiş.

Ama Güney Ay Düğümü potansiyel bilgisi yerinde durur mu ona ‘’ Tekrar işe dön be kadın, sen çok başarılı olabilecek potansiyele sahipsin, istersen dünyayı yönetebilirsin’’ der dururmuş. Ne yapsın garibim ilk fırsatta yine iş arenasına dönmüş. İşe de dönünce sorumluluk bilinci ile kendinden geçtiğinden olsa gerek ortasını bulamayan kızımızın işi hayli zormuş.

Satürn bu durduğu gibi durur mu? Kuzey Ay Düğümü de orada bekler durur.

 ‘’ Sen bana gelmezsen ben sana gelmesini bilirim.  Sen misin orta yolu bulamayan, buyur şimdi ayıkla yollarına döşenen baba baba taşları demiş. ‘’

Kızımız duygudan, sevgiden, aile yaşamından her uzaklaştığında bir sille yemiş. Belki Güney Ay Düğümü bilgisini kullanarak işini ve yuvasını birleştirip bir senteze varsa işi kolaylaşacakmış ama bunu göremezmiş. Yok ki bir uyaranı da…

Evrenin dili ancak olaylarla konuşurmuş oysa. Evrenin Matematik Dilinden de (Astroloji) yoksun olunca işi hayli zor olmuş. Akıl edip birine de danışmamış ki garibim. Oysa O,  Kuzey’den kaçtıkça Kuzey ona silleler ata ata gelirmiş.…

Bu arada yaşam da hızla akıyormuş tabi. Kırklı yaşlara geldiğinde işler hepten sarpa sarmaya başlamış ve önce çocuklar, sonra kendisi sağlığını, statüsünü kaybedene kadar debelenmiş durmuş yaşamda… Ardına baktığında ne de çok dayak yemiş ve ne de çok başarısız olmuşum diye hayıflanıp dururmuş.

Hataları çoksa da fazlasıyla iyi özellikleri de bulunduğundan olsa gerek yaşam ona 50 li yaşlara girerken bir şans daha vermiş. Ruhen ve fikren bir uyanışın içinde bulmuş kendisini ve o zaman anlamış gerçek yaşam yolunu ve doğum haritasının inceliklerini…

Meğer yaşamı kendine has özellikleriyle ne çok sürpriz barındırıyormuş bir bilene…

Bu hikayede başrolde bir kadın vardı. Demeyin hemen kadınların işi salt yuva ve çocuk mu diye… Bunun erkek versiyonu da mümkündü. O zaman karakterimiz ne ile karşı karşıya olacaktı?  Elbette o da senteze varacaktı. Karım bana baksın, ben de çocuklarıma diyebilirdi veya işimi ailemi, duyguları ihmal etmeden de yürütebilirim diyebilirdi. Ya da hiç birini fark etmeden bol inişli çıkışlı çalkantılı bir hayatla yaşamını tamamlayabilirdi.

Tabi Astrolojik haritada 12 farklı burç ve 12 farklı ev varyasyonu olduğunu da göz önünde tutmak gerekiyor.  Doğal olarak ortaya birçok kombinasyon çıkabiliyor. Kombinasyonlar içinde yolumuzu kaybetmemek de mümkün. Bunu anlamak biraz araştırmaya bakar.

Peki sizin yaşam yolunuz hangisi?

Yıldızlar yaşam yolunuzu aydınlatsın dileğimle şimdilik hoşcakalın…

 

AstroDerki

Astroloji Eğitimi

 

Arşivler

Kategoriler

error: Content is protected !!