Astroloji ile hayata, insanlara ve olaylara bakışım değişti
Bugün birkaç yazı okudum, biraz da haber izledim ve 4 yıl önce olsa duyduklarım ve gördüklerim beni ya dehşete düşürür ya da öfkemin ateşiyle cayır cayır yakardı. Bugünlerde içimde bir sükûnet hasıl oldu. Yaşlandım mı nedir diyeceğim ama ııııhhh bunu da bünye kabul etmiyor. 🙂 Peygamberlik mertebesine erişmiş filan da değilim, insanım neticede ve elbette üzülüp kahrolduğum ama sonra toparlanmak durumunda kaldığım olaylar oluyor. Bu ‘’coğrafyada olmasa zaten şaşarız’’ durumları hepimiz için mevcut.
Dünyada ve özellikle coğrafyamızda kendisini koruyamayan masum çocuklara, tabiata ve hayvanlara yapılanlar beni ve benim gibi hissedenleri fazlasıyla üzüyor farkındayım. Üzülmek çözüm sunmuyor elimizi taşın altına koyabiliyor muyuz orası mühim işte!
Elini taşın altına koyup mücadele edenlerimiz yok mu elbette var ve kendime ve hepsine bu konuda şapka çıkartıp sevgi ve selamlarımı gönderiyorum. Ancak bunu yaparken bile ‘’ en birinci ben, en ben, en büyük başarı benim, en güzel fikir benden çıktı görün artııık, bir selam durun artık ‘’ itişip kakışmalarından da uzak durmayı başarabilsek çok iyi insanlarız aslında… Bakmayın atarlanıyor gibi yaptığıma takdir de ediyorum zira oturup seyretmiyorlar… Hareketsiz kalmak, yılan gördüğümüzde ya da benzer birkaç durumda işe yarıyor olabilir de film seyreder gibi duyarsızlaşmak insan olmanın erdemine ters arkadaşım.
Bazılarımız bazı öğretilerde ‘’ dengeni koru, çok üzülme, görmezden gel ‘’ filan diyor aman dengemizi koruyalım derken otur seyret demiyor tabi bunun ayrımına da varmak lazım.
En iyi sentez benim sentezimdir demiyorum da kendimce vardığım sentezden kısaca bahsetmek isterim.
Kişisel fikir ve inanç ayrılıkları; ‘’ O onu dedi bu bunu yaptı, şu görüş şunu savundu bu da ona karşı çıktı, şu din bunu buyurdu, bu da ona karşı durdu, şu etnik köken şuna bunu dedi ve yaptı, diğeri de ona bunu yaptı, senin partin benim partim, benim inancım; seninkinden en özel, en güzel, en insani, şu bunu başarmış bu onu başaramamış, o beni sevmiş beriki benden nefret etmiş ‘’ işte tam da bu noktada ‘’DENGEDE KALMAYI ‘’ seçtim.
İnsanlar bunu neden yapmış olabilir noktasındayım. Malum herkesin ayakkabıları da gittiği yolda bir birinden farklı. Birine göre hatadır, diğerine göre olması gerekendir biz bunu anlayamayabiliriz. Bir Astrolojik haritasına bakalım diyorum. 🙂
Eskiden bu neden beni sevmiyor anlamıyorum, oysa onun için saçımı süpürge ettim ya da ne istediyse yaptım, hatta fazlasını yaptım dediğim çok olurdu. Hoş herkes bir birini sevmek durumunda ya da onunla sohbetten, çalışmaktan zevk almak durumunda değil orası da ayrı konu. Ama vardır ya bazıları siz ne yaparsanız yapın sizden nefret eder, sevmez, düşman görmüş gibi hisseder, siz onu sevdikçe o sizi iter, kaçan kovalanır, o iyilik yaptıkça sen onu görmeye tahammül bile edemezsin veya iki kişi bir birine ilk görüşte aşık olur ya da ilk görüşte ‘’ bu kişi sanki benim ailemden biri gibi, ne çok tanıdık geldi, ne kadar da çok sevdim ‘’ durumları yaşanır…
İşte bunlar hep doğum haritanızdaki gezegensel kavuşumlar, karşıtlıklar, iyicil veya kötücül açılardan arkadaşlar. Ağzınızla kuş tutsanız O belki anlayış gösterecek ama sizi sevemeyecek ya da siz aynını ona karşı hissedeceksiniz. Bir de bunun karmik kökenli oluşumları var ki şaşar kalırsınız, kardeşindir ama kanlı bıçaklısındır, annendir ama sanki düşmanın gibidir, öğretmenindir ama sanki annen gibidir, eşindir ama sanki baban gibidir, arkadaşındır ama sanki kız kardeşin gibidir, annedir doğurduğu evladını ama görmeye bile katlanamaz bırakır veya birine verir vs…
Tarih kitapları, kitleleri arkasına takan, akıl tutulması yaşadığını zannettiğimiz liderlerden söz eder. Bir kısmı nefret ederken arkasına takılıp her dediğini yapan, ona tapan, onu seven insanlara şaşar kalırız çoğu zaman. Bizce akıl tutulması yaşayan insanlar kimine göre iyi kimimize göre korkunç dramlar yaratarak dünyanın tarihini değiştirdiler. Sevmese de sever gibi yapıp malı mülkü cukkalayanlar da olmuştur ve olacaktır da onların astro kategorisi farklı tabi oralara hiç girmeyeyim…
Astrolojiyi fal sananlar cidden büyük yanılgı içerisindeler. Öğrenmeye başladığımdan beri şaşkınlıktan şaşkınlığa düştüğüm Astroloji; gezegenlerin manyetik enerjilerinin doğum anınızdaki yansıması ve göksel konumların gün be gün değişen anlarının yarattığı enerjisel etkilerin şimdiye, geleceğe yansımasıdır. Kısacası binlerce yıllık istatistiksel gözlemlere dayanır. Manyetik enerji, gözlem ve istatistiksel verilerle yaşam pusulanızı gösterir. İnsanların olduğu gibi ülkelerin de astrolojik doğum haritaları vardır. Ülke haritalarında yaşananlar da sen ben ayrımını ne yazık ki ortadan kaldırır, varsa bir bedel hep birlikte ödenir.
Bilimsel verileri reddetmiyorum elbette tıp bilimine ilgim devam ediyor. Üstelik astroloji sayesinde daha da derinleşerek yol alıyor… Kişiler hangi tip hastalıklara yatkın doğar, bazılarımızın ruh hali neden genelde dalgalıdır, bazılarımız neden öfkesini bastırmakta daha çok zorlanır, bir etken bir bireyin beynini etkilerken neden diğerinin karaciğerini etkiler vb konulara bakışımda farklı bakış açıları geliştiriyorum.
Bilgi insanı zenginleştirdiği kadar dinginleştiriyor da…
Kısaca artık hayatta her tip insan vardır o da böyle yaparak görevini yapıyor onun astro haritasından başka türlüsünü beklemek de yersiz onu da öyle kabul edip gardımızı alalım ruh haline geçtim. Bu, ona buna ya da bana işkence etsin biz seyredelim, sinameke olup alanımızı koruyalım demiyorum elbette . Eğer lider olup kitleleri yönetmeyi vadeden bir haritamız yoksa İlişkiyi minimal tutmak, uzak durmak kendimizi, çocuklarımızı, zayıfları korumak, kitlesel konularda haritamızın vadettiği ölçüde çevremize, sorumlu olduklarımıza, bütüne hizmet etmek en akılcı yol gibi görünüyor…
Sevgiyle…
Şans yıldızları bizi, ülkemizi ve Dünyamızı korusun
Astroderki
Yorum yaz